Bizim kültürümüzdür, paşa dediniz mi akan sular durur. Çünkü, başka bir şeydir paşa. Güvendir, azamettir, cesarettir, kahramanlıktır. Gönül dünyamızın dokunulmazıdır paşa. Bu satırların yazarı 28 Şubat'ın içinde yaşadı. Bildiklerimi, elimdeki belgeleri yayınlamak hala içimden gelmez. Niye? Aklıma beni "paşa oğlum" diye seven annem gelir çünkü. Bunu yaparsam bu vatanın düşmanlarının eline koz vereceğim fikri beni çok rahatsız eder. Ama bu hayatta hiçbir şey gizli kalmıyor. Her şey bir bir "faş" oluyor. 1789'da Fransız ihtilali olduğu vakit 48 kilometre ilerideki ilçeye ihtilal haberi tam 2 ayda ulaşmıştı. Şimdi öyle değil. Bir belge veya bilginin yayılması, 2 saniye sürüyor.
ULU ORTA ANLATIYOR
Maalesef son günlerde ortalığı yine paşa hikayeleri sardı. Bu milletin Genelkurmay Başkanlığı'na kadar çıkarttığı bazı adamların ne kadar zavallı ve ne kadar pespaye oldukları ortalığa döküldü. Ortaya dökülenler mevcut kanunlarımıza göre de ayrıca suç teşkil ediyor. Ortaya dökülen kanıtlardan hareketle Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın eline kelepçeyi vurup ölünceye kadar cezaevine tıkılması gerekiyor. Çünkü, adam nasıl hükümet yıktığını anlatıyor ulu orta.
***
Bakın, nasıl bir paşa olduğunu anlayamadığımız bu zavallı adamın kendi sesinden söylediklerine:
"27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta aktif görev aldım. Sabıkalıyız yani, sicili bozuk bir adamım."
"Hoca'yı Demirel'le konuştum, ayrılması lazım dedim. Hoca'ya ayrıl dedim ayrıldı."
"Mesut Yılmaz'a iktidarı altın tepside verdik. Bak dedim ona, iktidarı sana altın tepside verdik. Şu 7 maddeyi yapacaksınız."
"Demirel benim her dediğimi yapardı."
"Onur Öymen'le ortak çalışırdık, siyasi olarak bizden habersiz bir şey yapmaz."
Şimdi kendimize dürüstçe soralım: Bir Türk paşası böyle mi olur? Nasıl girmiş bu adamlar Harbiye'ye? Nasıl kurmay subay olmuşlar? Nasıl Genelkurmay Başkanı olmuşlar? Anlamak mümkün değil. Gerçi son 60 yılın tarihini bilenler 1960 darbesinden sonra kurmay mekteplerinden yeterince kaliteli subay yetişmediğini biliyorlar. Çünkü, siyaset mikrobu bulaştırıldı bu orduya. Kafası siyasetle meşgul olan askerden iyi asker çıkmaz. Çıkmadı, çıkmıyor.
***
Biz bunları içimiz yandığı için yazıyoruz. Ordumuz bizim her şeyimiz. İstiyoruz ki, oraya hiçbir leke bulaşmasın. Ama karşı karşıya olduğumuz duruma bir baksın herkes. En üst komutan payesi taşımış kişiler bu ordunun itibarını nasıl ayağa düşürüyorlar bir görsün. Olmaz böyle bir şey. Ve lütfen, kimse bunun sorumlusu, bu askeri mektepleri ve insan kaynakları yetiştirme politikalarını bir daha gözden geçirsin.
ÖVÜNDÜKLERİMİZ
Bizim övündüğümüz Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Fevzi Çakmak Paşa, Ali Fuat Paşa ve daha onlarca paşa, hepsi Osmanlı paşasıydı. Kendinize bir sorun, övünebildiğimiz, kişiliklerine saygı duyduğumuz üç beş paşa dışında kaç Cumhuriyet paşası var hafızalarımızda yer eden? Çevik Bir mi, İsmail Hakkı Karadayı mı? Yukarıda sözlerine yer verdiğim Anayasa tanımaz, milli irade bilmez geveze paşalara mı saygı duyacağız biz?
SEÇMELER
