VATANTÜRK18

Pir-i Türkistanı

PİR-İ TÜRKİSTANI

(Namık Kemal ZEYBEK)

Bugün Bolu’da, Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonunda saat: 15:00’te bir konuşmam var. Konu: Türklerin Müslümanlığı ve Hoca Ahmet Yesevi.
Düzenleyen: Bolu Türk Ocağı.
‘Türkler Kılıç Zoruyla Müslüman Oldular’ diye yazıp konuşanlar olmasaydı bu konuşma olmazdı. Demek ki yanlış ve aykırı da olsa görüşler yazılmalı ki karşı düşünceler de ortaya konsun.
Değerli bir ilahiyat profesörü bugünlerde köşesinde Ahmet Yesevi ile ilgili yazılar yayımladı. Güzel ve doğru bilgiler verdi. Kaynağından kaynaklanan yanlış bilgileri de yazdı. Yazdığı için sağolsun, düzeltmekte benim işim olsun.
A. Y. ile ilgili yazan birçok kişi bu yanlışı yapıp duruyor. PİR’in doğduğu yer olan Sayram, Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde değil, Kazakistan’ın Güney Kazakistan vilayetinde. Çimkent şehrine 4 km. Doğum yılı -bence- 1105, öteye gidiş yılı 1227. Yani Hacı Bektaş Veli ile doğrudan görüştüğüyle ilgili ‘Velayetname’ bilgisi doğru... 1166 ise ölmeden önce ölmek tarihi...
Mezarının üzerinde UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası dizinine aldığı çok büyük ve görkemli bir türbe var. Milyonlarca insan ziyaretine gider ve milyonlarca insan türbesini görmese de onun ruhaniyetine hürmet eder. Hacı Bektaş Veli’yi, Sarı Saltuk’u, Tapduk Emre’yi, Yunus Emre’yi yetiştiren yolun kurucusudur.
Makedonya’da Kalkandelen’de Harabati Baba Tekkesi’nin ‘Baba’sı Arnavut Bektaşi’ye ‘Ahmet Yesevi Vakfı’ yazılı kartımı verdiğimde yüzü aydınlanıverdi ve Türkçe “Ahmet Yesevi,
Pirimizin Piri” deyiverdi...
Türkiye’de ve dünyada yaşayan bütün Bektaşiler PİR’i bilirler. Çünkü Bektaşi Velayetnamesinde O’ndan söz edilir.
Ayrıca ülkemizde doğrudan Ahmet Yesevi’ye bağlı kitleler vardır. Hubyarları işittiniz mi?
Ya Yesevi-Kadirileri ?..
Ana dili Türkçe’den başka olan Tacikler de, Türklüğün içinde ve çevresinde yaşayan birçok halk da bilir, PİR-İ TÜRKİSTANI...
O, “Din sadece Allah için olmalı” demişti. “Allah aşkıdır ulaştıran” da demişti. “Aşksızların ne dini var ne imanı da” onun sözleri.
O, “Allah’a ulaşmanın yolunun insandan geçtiğini” söyler. Yolda kalmışlara, yoksullara, öksüzlere yapılan gösterişten uzak yardımlarla ve ilgilerle Allah’a yaklaşılır, der...
O, “ister Müslüman olsun, ister olmasın, hangi inançtan olursa olsun insanı incitme” der... Der ki “Cehennem kalp kıran katı kalpliler içindir.”
Kadının toplumdan dışlanmasının İslam da yeri olmadığını söyleyen ve uygulayan PİR’dir Pirimiz...
“Herkes kendi emeğiyle geçinmelidir” demiştir, ve kendisinin ve ailesinin geçimini kaşık ve kepçe üreterek sağlamıştır, Hazret Sultan...
“Din de samimiyetsiz, gösteriş Müslümanlarının son nefeslerinde imanlarını yitireceklerini”, hikmeti de Hazret Sultan Ahmet Yesevinindir.
“Dinin temeline bilimi koymak” görüşü de O’nundur.
O nereden mi bildi bunları?
Kuran’ı ve Tanrı Elçisini doğru anlayarak dosdoğru anlatıp dosdoğru yaşayarak...
Yahya Kemal “Ahmet Yesevi kim? Bir araştırın göreceksiniz, bizim milletimizi asıl O’nda bulacaksınız” demişti...
“Ve doğru Müslümanlığı ve doğru insanlığı” diyorum.
Diyorum ki, biz O’nu yeterince tanımalıyız.